waste; desert; desolate; lonely

listen to the pronunciation of waste; desert; desolate; lonely
İngilizce - Türkçe

waste; desert; desolate; lonely teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

vast
{s} çok büyük, muazzam; çok büyük miktarda
vast
büyük boşluk
vast
büyüklük
vast
{s} dünya kadar
vast
han gibi
vast
{s} uçsuz bucaksız
vast
muazzam
vast
çok büyük miktarda
vast
hesapsız
vast
çok geniş
vast
geniş

Sami, geniş Rus vahşi doğasında yürüyüşe çıkmayı seviyordu. - Sami loved hiking in the vast Russian wilderness.

Sami, Kanada'nın geniş, vahşi doğasında yürüyüşe bayılıyordu. - Sami loved hiking in the vast Canadian wilderness.

vast
çok

Senin zekan Bombay ve Mumbai arasındaki mesafe kadar çoktur. - Your intelligence is as vast as the distance between Bombay and Mumbai.

Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı. - There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.

vast
pek çok
vast
engin

Kitaplar zamanın engin denizini geçen gemilerdir. - Books are ships which pass through the vast sea of time.

vast
(sıfat) geniş, çok, çok büyük, uçsuz bucaksız, dünya kadar
vast
(Tıp) Geniş, büyük, vastus
İngilizce - İngilizce
vast
waste; desert; desolate; lonely