O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
 - He voluntarily helped his mum clean.
Tom onu gönüllü olarak yaptı.
 - Tom did it voluntarily.
Tom itirafı kendi isteğiyle imzalamadı.
 - Tom didn't sign the confession voluntarily.
Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?
 - Did Tom sign that confession voluntarily?
Tom onu gönüllü olarak yaptı.
 - Tom did it voluntarily.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
 - That organization depends on voluntary contributions.
Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
 - This organization relies entirely on voluntary donations.
Bağışlar isteğe bağlıdır.
 - Donations are voluntary.