very, extremely; as, an awful big house

listen to the pronunciation of very, extremely; as, an awful big house
İngilizce - Türkçe

very, extremely; as, an awful big house teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

awful
{s} berbat

Natto berbat kokuyor, ama lezzetli. - Natto smells awful, but tastes delicious.

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Geçen yaz çok kötüydü. - Last summer was awful.

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Bugün hava korkunç sıcak. - It's awfully hot today.

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

Tom çok yorgun görünüyordu. - Tom seemed awfully tired.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

awful
sunturlu
İngilizce - İngilizce
awful