vazgeç

listen to the pronunciation of vazgeç
Türkçe - İngilizce
back off
(Bilgisayar) abort
given up

I've given up eating meat. - Et yemekten vazgeçtim.

I've given up smoking. - Sigara içmekten vazgeçtim.

gave up

I gave up smoking a year ago. - Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

I tried to do my homework, but I didn't really know how to do it, so I gave up. - Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.

throw over
{f} forsaking
thrown over
{f} forsaken
dispense with

We cannot dispense with the rainforests. - Biz yağmur ormanlarından vazgeçemeyiz.

I cannot dispense with this dictionary. - Bu sözlükten vazgeçemem.

forsake
deter
waive
abdicate

The king was forced to abdicate. - Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.

forsook
desist from
renounce

He renounced the ownership of the land. - Arazinin mülkiyetinden vazgeçti.

The Japanese people have renounced war. - Japon halkı savaştan vazgeçti.

lay aside
abjure
give up

Never give up till the very end. - Tam sonuna kadar vazgeçme.

He is too proud to give up. - O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.

forgo

Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold. - Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

desist
givenup
throwover
cancel
gaveup
giveup
thrown#over
thrownover
throw#over
beni takip etmekten vazgeç
Stop following me
bu sevdadan vazgeç
(Konuşma Dili) You'd better give it up
ya kendin yap ya da vazgeç
do it yourself or go without
vazgeç