Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
- The valuables are in the safekeeping of the bank.
Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir.
- Every language is equally precious and valuable to its speakers.
Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antique carpets are especially valuable.
Lütfen resepsiyonda değerli eşyalarınızı kontrol edin.
- Please check your valuables at the front desk.
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
- Put your valuables in the safe.
Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
- You should keep your valuables in a safe place.
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
- The valuables are in the safekeeping of the bank.
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
- Put your valuables in the safe.
Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.
- I want to recover my valuables.
That ring over there is very valuable.
... on society to tell him what makes him valuable. ...
... be more valuable is because we have more information about ...