My fingers are so cold they have gone numb.
 - Parmaklarım o kadar üşümüş ki onlar uyuşmuş.
Tom's feet felt numb.
 - Tom'un ayaklarını uyuşmuş hissediyordu.
Tom's leg had fallen asleep so he couldn't stand up.
 - Tom'un bacağı uyuşmuştu bu yüzden ayağa kalkamadı.
His right leg was asleep.
 - Onun sağ ayağı uyuşmuştu.