Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
- The dead did not dance. They had something better to do than that.
Dante'nin Milton'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
- I think Dante is better than Milton.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
- To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
Bağlantı için teşekkürler.
- Thank you for the link.
Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir.
- Seeing something in a different context than the accustomed one can be surprising.
Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.
- It is colder this year than last year.
Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
- The older ones do not always know more than the younger ones.
It's bigger than I thought it was.