ulusallaştırılması teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- nationalizing
- present participle of nationalize
- ulusal
- national
The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.
-Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
-Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.
- ulusal
- public
This national treasure can be seen by the public only once a year.
-Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
The Japanese fiscal authorities are weighing measures to restore public confidence in their economic management.
-Japon mali otoriteleri ekonomik yönetimlerinde ulusal güveni yenilemek için önlemleri tartıyorlar.
- ulusal
- national, pertaining to a nation
- ulusal
- national milli