There's a bomb on board!
- Uçakta bir bomba var!
Everyone on board was safe.
- Uçaktaki herkes güvendeydi.
My father can fly an airplane.
- Babam uçak uçurabiliyor.
An airplane had flown over the mountain.
- Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
My friend is studying aircraft engineering.
- Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.
This aircraft is capable to dogfight and bomb at the same time.
- Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.
It's a miracle he wasn't killed in the plane crash.
- Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
The plane took off on time.
- Uçak zamanında kalktı.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.