to tightly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- sıkı sıkı
- sıkıca
İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.
-I held on to the rope tightly so I wouldn't fall.
Ben ona sıkıca sarıldım.
-I hugged her tightly.
- firmly
- kararlı bir şekilde
Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi.
-I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.
- firmly
- dümdüz
- tightly
- sıkı olarak
- firmly
- sebatla
- firmly
- sıkıca
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
-She pressed her lips firmly together.
O, dalı sıkıca tuttu.
-He held on firmly to the branch.
- firmly
- metanetle
- firmly
- kuvvetle
- firmly
- kesin olarak
Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu.
-Jefferson believed firmly in the value of education.
Ben işkenceye kesin olarak karşıyım.
-I'm firmly opposed to corporal punishment.
- firmly
- sımsıkı
O, kolumu sımsıkı tuttu.
-She held my arm firmly.
- firmly
- [adv] sıkı bir şekilde
- firmly
- sağlam
- firmly
- sıkı sıkı
- tightly
- sıkı
O, kolumu sıkıca kavradı.
-She gripped my arm tightly.
Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
-I always tie my shoes tightly before I go jogging.
İlgili Terimler
to tightly teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {a} closely, narrowly, neatly, tidily
- In a tight manner; closely; nearly
- securely fixed or fastened; "the window was tightly sealed" in a tight or constricted manner; "a tightly packed pub
- in a tight or constricted manner; "a tightly packed pub
- firmly
- In a tight manner
- in a tight or constricted manner; "a tightly packed pub"
- securely fixed or fastened; "the window was tightly sealed"