to take part with

listen to the pronunciation of to take part with
İngilizce - Türkçe

to take part with teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

side
{i} kenar

Bir karenin dört kenarı vardır. - A square has four sides.

Kenara çekin, lütfen. - Pull over to the side, please.

to take part
yer almak

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar. - They want to take part in the Olympic Games.

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

side
bir yanda bulunan
side
yan taraf

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor. - The umpire sits in a high chair at the side of the court.

O, yan tarafında bir ağrı hissetti. - She felt a pain in her side.

side
kısım
side
(with/against ile) tarafını tutmak
side
yön

Bugün size başka bir yönümü göstereceğim. - Today I'm going to show you another side of me.

Tatoeba'nın karanlık yönünü kesinlikle keşfettim. - I just discovered the dark side of Tatoeba.

side
bölüm
side
{i} 1. yan, taraf: Which side of the box has a label on it? Kutunun hangi tarafı etiketli? The house was on the side of a hill. Ev bir tepenin
side
{f} against -e karşı olmak
side
(isim) yan, taraf, kenar, kıyı, böğür, bölüm, taraftar, takım [brit.], hava, çalım
side
etek taraftarlar
side
{i} böğür
side
{i} takım [brit.]
side
yanda veya yandan olan
side
{i} kıyı
side
(sıfat) yan, yandaki, yanındaki, ikincil, ikinci derecede
side
ikinci
İngilizce - İngilizce
{v} side