to make blind, literally or figuratively; to dazzle; to deceive

listen to the pronunciation of to make blind, literally or figuratively; to dazzle; to deceive
İngilizce - Türkçe

to make blind, literally or figuratively; to dazzle; to deceive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

blend
{f} harmanlamak
blend
{f} karıştırmak
blend
karışım

Bu kahve Java ve Brezilya'nın bir karışımıdır. - This coffee is a blend of Java and Brazil.

Bir blender birlikte farklı gıdaların karışımı sağlar. - A blender lets you mix different foods together.

blend
{i} harman

Bu kahve harmanını severim. - I like this blend of coffee.

blend
(Askeri) RENKLERE UYDURMAK (UYMAK), ARAZİYE UYDURMAK (UYMAK): Kamuflaj işlerinde renkleri, aralarındaki ayrıntı fark edilmeyecek şekilde, birbirine uydurmak; arazideki tabii renklere benzetmek veya benzemek
blend
(Askeri) renklere uymak
blend
(Askeri) renklere uydurmak
blend
(Askeri) araziye uydurmak
blend
(fiil) harmanlamak, karıştırmak, karışmak, kaynaşmak, uyum sağlamak
blend
karıştırma
blend
alaşım
blend
(çay/tütün/içki/vb.) harmanlamak
blend
blend iyi git/karış
blend
{i} harmanlama
blend
{f} karıştır

Mavi boyayı sarı boyayla karıştır. - Blend the blue paint with the yellow paint.

Bir karıştırıcıda farklı yiyecekleri karıştırabilirsin. - You can mix different foods in a blender.

blend
yakın anlamlı iki ayrı kelimenin kaynaşmasından meydana gelen kelime
blend
harman olmak
İngilizce - İngilizce
blend
to make blind, literally or figuratively; to dazzle; to deceive