İngilizce - Türkçe
to keep the head and eyes pointing in a single direction while turning teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- spot
- {f} lekelemek; leke yapmak
- spot
- {f} seçmek
- spot
- projektör
- spot
- {f} yerine koymak
- spot
- çiselemek
- spot
- alacalamak
- spot
- {f} lekelenmek
- spot
- mahal
Leyla'nın arabası en son Sami'nin öldürülmesinden bir gün önce mahallede fark edildi.
-Layla's car was last spotted in the neighborhood a day before Sami's murder.
- spot
- benek
Bir kırmızı ve benekli beyaz havlu, lütfen.
-A red and spotted white towel, please.
Bir leopar beneklerini değiştiremez.
-A leopard cannot change his spots.
- spot
- çekit
- spot
- mahkûmiyet
- spot
- güç durum
- spot
- bulmak
- spot
- {f} benek benek olmak
- spot
- (sıfat) peşin para ile yapılan, hemen teslim edilen
- spot
- {i} sahne ışığı
- spot
- yerinde olan
- spot
- {i} spot
- spot
- {i} reklâm
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to keep the head and eyes pointing in a single direction while turning teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- spot
to keep the head and eyes pointing in a single direction while turning
Heceleme
to keep the head and eyes point·ing in a sin·gle di·rec·tion while turn·ingTürkçe nasıl söylenir
tı kip dhi hed ınd ayz poyntîng în ı sînggıl dayrekşîn hwayl tırnîngTelaffuz
/tə ˈkēp ᴛʜē ˈhed ənd ˈīz ˈpointəɴɢ ən ə ˈsəɴɢgəl dīˈreksʜən ˈhwīl ˈtərnəɴɢ/ /tə ˈkiːp ðiː ˈhɛd ənd ˈaɪz ˈpɔɪntɪŋ ɪn ə ˈsɪŋɡəl daɪˈrɛkʃɪn ˈhwaɪl ˈtɜrnɪŋ/
Resimler
Favoriler