İngilizce - Türkçe
to inquire into or study in order to ascertain facts or information teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- investigate
- {f} araştırmak
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
-The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Amacım Emmet'in teorisinin biyolojiye olan etkisini araştırmak değildir.
-It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.
- investigate
- {f} soruşturmak
- investigate
- {f} 1. hakkında tahkikat/soruşturma yapmak: The detective was investigating the murder. Dedektif cinayet hakkında tahkikat yapıyordu. 2
- investigate
- hakkında soruşturma yapmak
- investigate
- etüt etmek
- investigate
- (Bilgisayar) araştır
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
-The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
-It's my business to investigate such things.
- investigate
- araştırma yapmak
- investigate
- eşelemek
- investigate
- tetkik
- investigate
- teftişi mümkün
- investigate
- (fiil) incelemek, araştırmak, soruşturmak
- investigate
- investigable incelenebilir
- investigate
- araştır,incele
- investigate
- (Askeri) TAHKİK ETMEK, SORUŞTURMAK, ARAŞTIRMAK: Bir şeyin veya bir olayın nedenini, mahiyet ve teferruatını anlamak için soruşturma yapmak
- investigate
- tefti
- investigate
- hakkında tahkikat/soruşturma yapmak: The detective was investigating the murder. Dedektif cinayet hakkında tahkikat yapıyordu
- investigate
- inceleme
O sorunu incelemek zorundasın.
-You have to investigate that problem.
- investigate
- investigative teftiş ve incelemeyeinvestigation tahkik araştırma
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to inquire into or study in order to ascertain facts or information teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- investigate
to inquire into or study in order to ascertain facts or information
Heceleme
to in·quire in·to or stu·dy in or·der to as·cer·tain facts or in·for·ma·tionTürkçe nasıl söylenir
tı înkwayr întı ır stʌdi în ôrdır tı äsırteyn fäks ır înfôrmeyşınTelaffuz
/tə ənˈkwīr əntə ər ˈstədē ən ˈôrdər tə ˌasərˈtān ˈfaks ər ənˈfôrˈmāsʜən/ /tə ɪnˈkwaɪr ɪntə ɜr ˈstʌdiː ɪn ˈɔːrdɜr tə ˌæsɜrˈteɪn ˈfæks ɜr ɪnˈfɔːrˈmeɪʃən/
Resimler
Favoriler