to heap up, aggravate, enlarge

listen to the pronunciation of to heap up, aggravate, enlarge
İngilizce - Türkçe

to heap up, aggravate, enlarge teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

exaggerate
{f} abartmak

Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır. - It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.

Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor. - She seems to have a tendency to exaggerate things.

exaggerate
{f} abartılı konuşmak
exaggerate
{f} ileri gitmek
exaggerate
(Tıp) Büyültmek, bir şeyi olduğundan büyük veya fazla göstermek, abartmak, mübalağa etmek
exaggerate
abart

Tom oldukça sık abartır. - Tom quite often exaggerates.

Gerçekleri abartmayalım. - Let's not exaggerate the facts.

exaggerate
{f} aşırıya kaçmak
exaggerate
{f} şişirmek
exaggerate
aşırılık
exaggerate
mübalağa
exaggerate
abartma

Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır. - It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.

Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir. - The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.

exaggerate
(Argo) bokunu çıkarmak
exaggerate
(Tıp) egzajere
exaggerate
büyütme
exaggerate
ballandırmak
exaggerate
{f} büyütmek
exaggerate
artırmak
exaggerate
{f} abartmak, mübalağa etmek
İngilizce - İngilizce
{v} exaggerate
to heap up, aggravate, enlarge