to draw to, or cause to tend to; esp

listen to the pronunciation of to draw to, or cause to tend to; esp
İngilizce - Türkçe

to draw to, or cause to tend to; esp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın. - Don't do anything to attract attention to yourself.

Tom dikkat çekmek istemiyordu. - Tom didn't want to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler. - Negative electrons attract positive electrons.

attract
cazip

Bu düşünce çok cazip. - The idea is very attractive.

Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız. - Your offer is very attractive, but we will have to think about it.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir. - This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.

İngilizce - İngilizce
attract