to disclose, show, find out, espy

listen to the pronunciation of to disclose, show, find out, espy
İngilizce - Türkçe

to disclose, show, find out, espy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

discover
{f} keşfetmek

Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız. - We have yet to discover an effective remedy for cancer.

Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır. - The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.

discover
discoverer kâşif
discover
{f} ortaya çıkarmak
discover
meydana çıkarmak
discover
çıkarmak
discover
bulgulamak
discover
karşılaşmak
discover
bulmak

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur. - The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun. - Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.

discover
keşfet

Yeni bir yıldız keşfetti. - He discovered a new star.

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir. - An intellectual is a person who has discovered something more interesting than sex.

discover
farkına varmak
discover
{f} farketmek
discover
bulan kimse
discover
keşfeden kimse
discover
(fiil) keşfetmek, ortaya çıkarmak, bulmak; farketmek, anlamak
discover
discoverable keşfi mümkün
İngilizce - İngilizce
{v} discover
to disclose, show, find out, espy