to break or rend by violence, as by an overcharge or by strain or pressure, esp

listen to the pronunciation of to break or rend by violence, as by an overcharge or by strain or pressure, esp
İngilizce - Türkçe

to break or rend by violence, as by an overcharge or by strain or pressure, esp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

burst
{i} patlama

Su basıncı borunun patlamasına neden oldu. - The water pressure caused the pipe to burst.

Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır. - The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.

burst
(Çevre) hızlanma
burst
boşanmak göz yaşı
burst
patlayış
burst
(Bilgisayar) kağıt ayırma
burst
{f} patla

Bizim su boruları patlamış. - Our water pipes burst.

Onların hepsi gülmekten patladılar. - They all burst out laughing.

burst
kağıt ayırmak
burst
{f} aniden açmak
burst
{f} patlak vermek
burst
{i} patlama, çatlama
burst
{f} fırlamak
burst
birde

Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı. - Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.

Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı. - It was such a nice joke that everybody burst out laughing.

burst
(fiil) patlak vermek, patlamak; atılmak, fırlamak; çatlamak, yarılmak; boşanmak (gözyaşı), fışkırmak; infilak etmek, ortaya çıkmak, aniden açmak, had safhaya gelmek
burst
ileri fırlamak
burst
{f} çatlamak
burst
(isim) patlama, infilak, hamle, ileri atılma, atış, açılma, göz önüne serilme
burst
{f} atılmak
burst
{s} patlamış, patlak
burst
bir el silah atımında yapılan atış
burst
{i} hamle
İngilizce - İngilizce
burst
to break or rend by violence, as by an overcharge or by strain or pressure, esp