O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.
- I wonder who's buried in that tomb.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
- Tom says that he wants to be buried here.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
- Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
... He figured he might as well be buried in the graveyard with ...
... they are buried, compacted, and cooked. ...