to be as if borne or floating in a fluid

listen to the pronunciation of to be as if borne or floating in a fluid
İngilizce - Türkçe

to be as if borne or floating in a fluid teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

swim
{f} yüzmek

Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir. - To swim in the ocean is my greatest pleasure.

Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir. - That river is dangerous to swim in.

swim
yüzme

Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim. - When I was a child, I often went swimming in the sea.

Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir. - To swim in the ocean is my greatest pleasure.

swim
yüzmekle ilgili
swim
baygınlık
swim
yüzüş

O, onun yüzüşünü izledi. - She watched him swim.

Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler. - Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.

swim
bir şey içinde yüzmek
swim
yüzgeç
swim
kulaç atmak
swim
{f} yüz

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

Yüzmeyi kaymaya tercih ederim. - I prefer swimming to skiing.

swim
(with/in ile) dolu/kaplı olmak
swim
(baş) dönmek
swim
swim against the stream olaylara karşı koymak
swim
{f} ıslatmak
swim
dolu/kaplı olmak
swim
(isim) yüzme, baş dönmesi, derin ve bol balıklı su
swim
{f} yüzdürmek
swim
su yüzünde durmak
swim
{f} (swam, swum, --ming)
swim
{f} (suda) yüzmek: They were swimming in the creek. Çayda yüzüyorlardı
swim
(fiil) yüzmek, dolmak, taşmak, dönmek, yüzdürmek, ıslatmak
İngilizce - İngilizce
swim
to be as if borne or floating in a fluid

    Heceleme

    to be as if borne or float·ing in a flu·id

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bi äz îf bôrn ır flōtîng în ı fluıd

    Telaffuz

    /tə bē ˈaz əf ˈbôrn ər ˈflōtəɴɢ ən ə ˈflo͞oəd/ /tə biː ˈæz ɪf ˈbɔːrn ɜr ˈfloʊtɪŋ ɪn ə ˈfluːəd/