O, istekle çalışmaya başladı.
 - He began to study with a will.
Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
 - My sponsor was willing to agree to my suggestion.
Bu dünyada, ne kadar arzu ederseniz edin asla gerçekleşmeyecek şeyler vardır.
 - There are some things in this world that will never come true, no matter how much you wish for them.
Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
 - Why will I write a letter to apologize?
Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
 - You will have to apologize when you see him.
Onu kendi irademe karşı yaptım.
 - I did it against my will.
O, onu iradesine karşı yaptı.
 - She did it against her will.
Avukat benim vasiyetimi düzenledi.
 - The lawyer drew up my will.
Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
 - Her father left her the house in his will.
Unfortunately, only one of these gloves will actually fit over my hand.