to assemble teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- meet
- buluşmak
Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli.
-Tom is eager to meet Mary again.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
-Meg was happy about meeting Tom again.
- meet
- {f} tanışmak
Bir gün gerçekten başka bir Esperantist ile tanışmak istiyorum.
-I really would like to meet another Esperantist some day...
O seninle tanışmak istiyor.
-He wants to meet you.
- assemble
- {f} toplamak
- assemble
- monte etmek
Bunu monte etmek birkaç saatimi aldı.
-It took me several hours to assemble it.
- assemble
- toplanmak
- assemble
- toplanmak birleşmek
- assemble
- parçaları birleştirmek
- meet
- {i} yarışma
Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
-The athletic meet is an annual event.
Atletizm yarışması 15 Ekim'de düzenlendi.
-The athletic meet took place on October 15.
- assemble
- toplaşmak
- assemble
- takmak
- assemble
- montaj yapmak
- assemble
- çevirmek
- assemble
- kurmak
- meet
- -e rastlamak
- meet
- ile karşılaşmak
- meet
- yüzyüze gelmek
- meet
- ödemek (masraf/borç vb'ni)
- assemble
- topla
Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.
-The leaders assembled in Paris for a meeting.
Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
-The teacher assembled the students in the hall.
- assemble
- düzenlemek
- assemble
- bir araya koymak
- assemble
- bir araya toplamak
- assemble
- birleşmek
- meet
- tatmin etmek
- meet
- buluş
Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
-I had a chance to meet him in Paris.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
-She promised to meet her at the coffee shop.
- meet
- yerine getirmek
- meet
- rastlamak
Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim.
-Pleased to meet you. I am an anteater.
Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.
-It's rare to meet nice people like you.
- meet
- doyurmak
- meet
- karşılama
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
-Do not forget to meet me at the station.
Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
-In many parts of the world, there is not enough food to meet everyone's needs.
- assemble
- çevir
- assemble
- çevirmek birleştirmek / kurmak
- assemble
- {f} çevirmek (bilgisayar)
- assemble
- {f} birleştirmek
- assemble
- içtima etmek
- assemble
- kısımlan birbirine uydurmak parçaları yerli yerine takmak
- assemble
- {f} toplantı yapmak
- assemble
- (Askeri) TOPLAN !: Birlik veya kıtaların herhangi bir düzende toplanmaları veya bir araya gelmeleri için verilen işaret veya komut
- meet
- karşı karşıya gelmek
- meet
- dokunmak
- meet
- değmek
- meet
- rast gelmek
- meet
- buluşma
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
-He promised to meet him at the coffee shop.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
-She promised to meet her at the coffee shop.
- meet
- (isim) karşılaşma, yarışma
İlgili Terimler
to assemble teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- To gather as a group
The parents assembled in the school hall.
- {v} to bring, call or meet together, to collect
- To create application ear files in preparation for transferring the application to the server (Synonymous with package ) (Contrast with bundle )
- To collect and put together the parts of; as, to assemble a bicycle, watch, gun, or other manufactured article
- meet
- to put together
- To collect and place in the proper positions, the various members or fabricated parts entering into construction
- To meet or come together, as a number of individuals; to convene; to congregate
- collect or gather together in a predetermined order from various sources
- What an assembler does See assembler
- make by putting pieces together; "She pieced a quilt"; "He tacked together some verses" get people together; "assemble your colleagues"; "get together all those who are interested in the project"; "gather the close family members
- get people together; "assemble your colleagues"; "get together all those who are interested in the project"; "gather the close family members
- get people together; "assemble your colleagues"; "get together all those who are interested in the project"; "gather the close family members"
- To assemble something means to collect it together or to fit the different parts of it together. Greenpeace managed to assemble enough boats to waylay the ship at sea
- When people assemble or when someone assembles them, they come together in a group, usually for a particular purpose such as a meeting. There wasn't even a convenient place for students to assemble between classes Thousands of people, mainly Zulus, assembled in a stadium in Thokoza He has assembled a team of experts to handle queries = gather
- To translate a computer program expressed in an assembly language into a machine language
- {f} gather together; put together; get together
- collect in one place; "We assembled in the church basement"; "Let's gather in the dining room"
- To collect into one place or body; to bring or call together; to convene; to congregate
- verb-infinitive gather
- To liken; to compare
- make by putting pieces together; "She pieced a quilt"; "He tacked together some verses"
Heceleme
to as·sem·bleTürkçe nasıl söylenir
tı ısembılTelaffuz
Resimler
Videolar
... like part of a legitimate, artistic adventure that allows you to assemble your influences ...
... To build a proper house, you have to assemble the right materials ...