to arouse interest or desire

listen to the pronunciation of to arouse interest or desire
İngilizce - Türkçe

to arouse interest or desire teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar. - Children often cry just to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Jon, Tom'dan çok daha çekicidir. - Jon is far more attractive than Tom.

attract
cazip

Senin için cazip bir teklifim var. - I've got an attractive proposition for you.

Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım. - If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Onu cazibeli buluyor musun? - Do you find him attractive?

Ben kızın cazibesine kapıldım. - I was attracted to the girl.

to arouse interest
ilgi toplamak
to arouse interest
alaka uyandırmak
to arouse interest
ilgi çekmek
İngilizce - İngilizce
attract
to arouse interest or desire

    Heceleme

    to a·rouse in·ter·est or de·sire

    Türkçe nasıl söylenir

    tı ırauz întrıst ır dîzayır

    Telaffuz

    /tə ərˈouz ˈəntrəst ər dəˈzīər/ /tə ɜrˈaʊz ˈɪntrəst ɜr dɪˈzaɪɜr/