Yolda büyük bir kemer var.
 - There is a huge arch over the road.
Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.
 - A rainbow is a seven-colour arch in the sky.
O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.
 - He is the greatest architect that has ever lived.
En tuhaf şey onun en büyük düşmanını kaçılmaz bir ölümden kurtarmış olmasıdır.
 - The strangest thing is that he saved his arch enemy from an unavoidable death.
Hiç arkoloji eğitimi yaptın mı?
 - Have you ever studied archeology?
Geçmişin sırlarını arkeoloji ortaya çıkarıyor.
 - Archeology reveals the secrets of the past.
Tom başarılı bir mimar olmak istiyor.
 - Tom wants to be a successful architect.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.
 - Every man's work, whether it be literature or music or a picture or architecture or anything else, is always a portrait of himself.
The man is my arch rival, without him I would have no competition.
I attempted to hide my emotions, but an arch remark escaped my lips.