time beyond, or in excess of, a limit; esp

listen to the pronunciation of time beyond, or in excess of, a limit; esp
İngilizce - Türkçe

time beyond, or in excess of, a limit; esp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

overtime
iş saatlerinden sonraki çalışmalara
overtime
(Spor) oyunun uzatmaya gitmesi
overtime
(Spor) uzatma dakikaları
overtime
(Teknik,Ticaret) fazla çalışma

Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın. - I'm afraid you have to work overtime.

Gelecek hafta her gün fazla çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to work overtime every day next week.

overtime
(Spor) uzatmalar
overtime
mesai fazlası
overtime
İş saatlerinden sonraki çalışmalara ait
overtime
İş saatlerinden fazla çalışma süresi
overtime
iş saatlerinden fazla çalışma süresi
overtime
{i} fazla mesai için ödenen ücret
overtime
fazla mesai

Tom Noel Arefesinde fazla mesai yapmak istemedi. - Tom didn't want to work overtime on Christmas Eve.

Dün fazla mesai yapmak zorunda kaldım. - I had to work overtime yesterday.

overtime
iş saatlerinden sonra
overtime
fazla mesai yaparak
overtime
(isim) fazla mesai, fazla mesai ücreti
İngilizce - İngilizce
overtime
time beyond, or in excess of, a limit; esp