İngilizce - Türkçe
the striking of the clock to tell the hour teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- stroke
- {i} felç
Ben daha önce felç oldum.
-I have had a stroke before.
Felç geçirdin, değil mi?
-You had a stroke, didn't you?
- stroke
- {f} vurmak
- stroke
- kulaç
- stroke
- vuru
- stroke
- hareket
- stroke
- kalem darbesi
- stroke
- (Otomotiv) Zamanlı
2-stroke motorcycle engine.
- stroke
- vuruş tesiri
- stroke
- hamlacı
- stroke
- {i} darbe
Aslan bir darbede avını sona erdirdi.
-The lion put an end to his prey with one stroke.
- stroke
- (Tıp) Nöbet, kriz
- stroke
- vuruş, darbe: He cut it with two strokes of his ax. İki balta vuruşuyla onu kesti. With a few strokes of her brush she changed the mood
- stroke
- kürekçilere hareket
- stroke
- psik
- stroke
- {i} okşama
- stroke
- {i} fırça darbesi
- stroke
- darbe tesiri yapan şey
- stroke
- {i} çarpma
Tom bir sıcak çarpması geçirdi.
-Tom had a heat stroke.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the striking of the clock to tell the hour teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- stroke
the striking of the clock to tell the hour
Heceleme
the strik·ing of the clock to tell the hourTürkçe nasıl söylenir
dhi straykîng ıv dhi kläk tı tel dhi aurTelaffuz
/ᴛʜē ˈstrīkəɴɢ əv ᴛʜē ˈkläk tə ˈtel ᴛʜē ˈour/ /ðiː ˈstraɪkɪŋ əv ðiː ˈklɑːk tə ˈtɛl ðiː ˈaʊr/
Resimler
Favoriler