the line or frontier area separating political or geographical regions

listen to the pronunciation of the line or frontier area separating political or geographical regions
İngilizce - Türkçe

the line or frontier area separating political or geographical regions teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

border
kenar

Norveç bayrağında kırmızı zemin üzerinde beyaz kenarlıklı koyu mavi Nordik haç vardır ve 1821 yılından kalmadır. - The Norwegian flag has a dark blue Nordic cross with white border on a red background, and it is from 1821.

Bu resmin etrafına mavi bir kenar süsü koyun. - Put a blue border around this picture.

border
kenar/sınır
border
sınırgüçlükle ayırt edilebilen
border
{f} bitişik olmak
border
sınır,v.sınırla: n.sınır
border
{f} sınırla

Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan gurubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır. - All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.

İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir. - Exporting is a commercial activity which transcends borders.

border
kırak
border
sınırdaş olmak
border
sınırlandırmak
border
ile ortak sınıra sahip olmak
border
(Avrupa Birliği) sınır, hudut
border
(isim) kenar, sınır, hudut, kenar süsü; tarh
border
{f} sınır koymak
border
(fiil) sınır koymak, çerçevelemek, sınır komşusu olmak; bitişik olmak, benzer olmak, demeye gelmek
border
{i} tarh
border
{f} sınır komşusu olmak
İngilizce - İngilizce
border
the line or frontier area separating political or geographical regions

    Heceleme

    the line or fron·tier ar·e·a sep·a·rat·ing po·li·ti·cal or ge·o·gra·phi·cal regions

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi layn ır frıntîr eriı sepıreytîng pılîtıkıl ır ciıgräfîkıl ricınz

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈlīn ər frənˈtər ˈerēə ˈsepərˌātəɴɢ pəˈlətəkəl ər ˌʤēəˈgrafəkəl ˈrēʤənz/ /ðiː ˈlaɪn ɜr frənˈtɪr ˈɛriːə ˈsɛpɜrˌeɪtɪŋ pəˈlɪtəkəl ɜr ˌʤiːəˈɡræfɪkəl ˈriːʤənz/