Onlar körler için barınak inşa ettiler.
- They built an asylum for the blind.
Körler ilk görüşte aşka inanmazlar.
- The blind don't believe in love at first sight.
Onun sağ gözü kördür.
- Her right eye is blind.
Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
- Never take a blind man's arm. Let him take yours.
Aşk kör değildir ama çoğu zaman aptaldır.
- Love isn't blind, but it's often stupid.
Aşk kördür ama kıskançlık var olmayan şeyleri bile görebilir.
- Love is blind, but jealousy can see even nonexistent things.
Biz çıkmaz bir sokaktayız.
- We're in a blind alley.
Jaluzileri açar mısınız lütfen?
- Could you please open the blinds?
Tom jaluzileri açtı ve manzaraya baktı.
- Tom opened the venetian blinds and looked out at the view.
Helen Keller kördü sağırdı ve dilsizdi.
- Helen Keller was blind, deaf and mute.
O kör sağır ve dilsizdi.
- She was blind, deaf, and mute.
Tom panjurları kapattı.
- Tom closed the venetian blinds.
Panjurun neden kapalı?
- Why are your blinds closed?
O, güneşlikleri kapattı.
- She pulled down the blinds.
O, güneşlikleri kapattı.
- She pulled the blinds down.
O onu görmezden geldi.
- He turned a blind eye to him.
blind deference.
Don't wave that pencil in my face - do you want to blind me?.
We pulled and pulled, but it didn't make a blind bit of difference.
The lovers were blind to each other’s faults.
... So a guy who's half blind goes up ...
... Goliath is probably half blind, in other words. ...