the application of substances, such as flotant, to the fly line, leader or fly

listen to the pronunciation of the application of substances, such as flotant, to the fly line, leader or fly
İngilizce - Türkçe

the application of substances, such as flotant, to the fly line, leader or fly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dress
{i} giyim

Mary her zaman bakımlı ve modaya uygun olarak giyimlidir. - Mary is always well-groomed and fashionably dressed.

Tom her zaman çok düzgün giyimlidir. - Tom is always very neatly dressed.

dress
{f} giydirip kuşatmak
dress
{i} giysi

Onun giysisinin basitliğini seviyorum. - I like the simplicity of her dress.

Bu giysi ona gerçekten yakışıyor. - That dress really becomes him.

dress
taş yontmak
dress
donatmak
dress
urba
dress
entari
dress
saç yapmak
dress
elbiselik
dress
elbise

Elbisesi dizinin üstündeydi. - Her dress is above the knee.

O beyaz elbise sana yakışıyor. - That white dress looks good on you.

dress
{f} şekil vermek
dress
yaraya pansuman yapmak
dress
(Askeri) HİZAYA GELMEK: Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
dress
tedavi etmek taramak
dress
ekip biçmek giyinmek
dress
{f} süslemek
dress
hizaya gi
dress
{f} hizalanmak
dress
{f} düzenlemek, süslemek
İngilizce - İngilizce
dress