Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
 - He made a speech in support of the plan.
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
 - It hasn't been easy for Tom to earn enough money to support his large family.
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
 - He works hard to support his large family.
Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır.
 - Henry is old enough to support himself.
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
 - It hasn't been easy for Tom to earn enough money to support his large family.
Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
 - He made a speech in support of the plan.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
 - He has a wealthy supporter behind him.
Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
 - Many leaders supported the compromise.
Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
 - Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.