O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!