tereddüt etmeden

listen to the pronunciation of tereddüt etmeden
Türkçe - İngilizce
without demur
confidently
confident
tereddüt et
hung back
tereddüt et
{f} vacillating
tereddüt et
hesitate

He did not hesitate in taking his share of the money. - O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi

He didn't hesitate to tell his wife the truth. - O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.

tereddüt et
hang back
tereddüt et
{f} vacillate
hiç tereddüt etmeden
without any hesitation
tereddüt et
hesitating
tereddüt et
scruple
tereddüt etmeden