Bir yere veya şeye sığmamak: "Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı."- S. F. Abasıyanık. Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak: "Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?"- Y. K. Karaosmanoğlu. İnsan, nesne vb
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak: "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı."- H. Taner