supernatural occurrences or feats

listen to the pronunciation of supernatural occurrences or feats
İngilizce - Türkçe

supernatural occurrences or feats teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

magic
sihirbazlık

Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi. - Tom showed me a magic trick.

Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim. - I was aware of the trick in this magic.

magic
büyü

Her lamba büyülü değildir. - Not every lamp is magic.

Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim. - I'll use magic on him and turn him into a frog.

magic
sihir

Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim. - I was aware of the trick in this magic.

Bir sihirbaz olmak istiyorum. - I want to be a magician.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

Japon folklöründe, bakenekolar büyülü güçleri olan kedilerdir. - In Japanese folklore, bakeneko are cats with magical powers.

magic
sihirli

Tom birkaç sihirli hileler bilir. - Tom knows a few magic tricks.

Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor. - The boy knows many magic tricks.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
İngilizce - İngilizce
magic
supernatural occurrences or feats

    Heceleme

    su·per·na·tu·ral occurrences or feats

    Türkçe nasıl söylenir

    supırnäçırıl ıkırınsîz ır fits

    Telaffuz

    /ˌso͞opərˈnaʧərəl əˈkərənsəz ər ˈfēts/ /ˌsuːpɜrˈnæʧɜrəl əˈkɜrənsɪz ɜr ˈfiːts/