sulama

listen to the pronunciation of sulama
Türkçe - İngilizce
irrigation

The aquifer provides water for irrigation. - Akifer, sulama suyu sağlar.

watering; irrigation
sulamak
{f} irrigate
sulamak
water

I have to water the flowers. - Çiçekleri sulamak zorundayım.

It began to rain, so he did not have to water the lawn. - Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden o, çimleri sulamak zorunda değildi.

sulama kanalı
ditch
sulama kanalları
(Tarım) irrigation canal
sulama kanalı
feeding channel
sulama kanalı
(İnşaat,Tarih,Teknik) irrigation channel
sulama randımanı
irrigation efficiency
sulama ve drenaj
irrigation and drainage
sulama kovası
watering bucket
sulama alam
(Tarım) irrigation area
sulama alanı
irrigation field
sulama alanı
irrigation area
sulama arabası
sprinkling truck, street sprinkler
sulama arabası
watering cart
sulama aralığı
irrigation interval
sulama arkı
irrigation ditch
sulama ağı
(Tarım) irrigation network
sulama barajı
(Tarım,Teknik) irrigation dam
sulama beyannamesi
irrigation declaration form
sulama birliği
irrigation union
sulama borulu akadük
irrigation pipe aqueduct
sulama borusu
(Tarım,Teknik) irrigation pipe
sulama bölge birliği
irrigation district
sulama bölgeleri
irrigation districts
sulama cihazı
shadoof
sulama cihazı
shaduf
sulama frekansı
irrigation frequency
sulama hendeği
(Tarım) field ditch
sulama ihtiyacı
irrigation need
sulama ihtiyacı
irrigation demand
sulama ile sıkıştırma
compaction by watering
sulama işlemleri
(Tarih) irrigation operations
sulama işleri
(Ticaret) irrigation works
sulama işçisi
irrigation worker
sulama kanalları ve arkları
irrigation canals and flumes
sulama kanalı
irrigation canal
sulama kontrol vanaları
irrigation control valves
sulama mevsimi
irrigation season
sulama modülü
irrigation module
sulama mukavelesi
irrigation contract
sulama müddeti
watering time
sulama oluğu
irrigation ditch
sulama oranı
irrigation ratio
sulama pompaj istasyonu
(Tarih) irrigation pumping station
sulama potansiyeli
(Tarım) irrigation potential
sulama projesi
(Tarım) irrigation project
sulama sahası
irrigation area
sulama seviyesi kriteri
command statement
sulama sezonu
irrigation season
sulama sistemi
sprinkler
sulama sistemi
water system
sulama sistemi
sprinkler system
sulama suyu akımı
irrigation stream
sulama suyu gereksinimi
irrigation water requirement
sulama suyu ihtiyacı
irrigation water requirement
sulama suyu ücreti
irrigation water charges
sulama süresi
irrigation duration
sulama tarihi
(Bilgisayar) date watered
sulama taşıtı
street sprinkler
sulama tekniği
irrigation technique
sulama tenekesi
(Bilgisayar) watering cans
sulama tesisatı
(Tarih) irrigation structures
sulama tüneli
(Tarih,Teknik) irrigation tunnel
sulama vergisi
(Ticaret) irrigation tax
sulama verimi
irrigation efficiency
sulama yapısı
irrigation structure
sulama yağış şiddeti
sprinkler irrigation intensity
sulama yeterliliği
irrigation adequacy
sulama zamanı
time of irrigation
sulama ücreti
water rate
sulama ünitesi
irrigation unit
sulama şebekesi
(Tarım,Teknik) irrigation network
sulamak
hydrate
damla sulama
(Tarım) trickle irrigation
damla sulama
(Tarım) microirrigation
sulamak
douse
sulamak
sprinkle
sulamak
dowse
sula
{f} watering

The flowers in the garden need watering. - Bahçedeki çiçekler sulanmalı.

I've finished watering the flowers. - Çiçekleri sulamayı bitirdim.

sula
{f} watered

I needn't have watered the flowers. Just after I finished, it started raining. - Çiçekleri sulamama gerek yoktu. Bitirdikten hemen sonra yağmur yağmaya başladı.

A watered down compromise resolution is better than none at all. - Sulandırılmış bir uzlaşma önergesi hiç yoktan daha iyidir.

sula
{f} water

Land and water make up the earth's surface. - Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.

Water the flowers before you have breakfast. - Kahvaltınızı yapmadan önce çiçekleri sulayın.

sula
irrigate

They need to be able to irrigate without relying solely on rain. - Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var.

sula
douse
sulamak
water su
delikli borularla sulama
(Tarım) perforated pipe method
düzenli sulama
regularly watered
ideal sulama aralığı
ideal irrigation interval
kısıtlı sulama
limited irrigation
mevsimlik sulama
seasonal irrigation
salma sulama
flooding method
sistemli sulama
systematic irrigation
sprinkler ile sulama
spray irrigation
sulamak
quench
sulamak
to water (a plant, an animal); to irrigate (an area); to give water to (an animal)
sulamak
slang to pay out, shell out (money)
sulamak
to water; to irrigate
tamamlayıcı sulama
supplementary irrigation
çim sulama makinesi
lawn sprinkler
İngilizce - İngilizce

sulama teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

sula
type genus of the Sulidae
sula
A genus of sea birds including the booby and the common gannet
Türkçe - Türkçe
Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
Sulamak işi
saky
(Osmanlı Dönemi) TESKIYE
(Hukuk) İRVA
sulamak
Ödemek, vermek, harcamak
sulamak
Toprak, bitki vb.ne su vermek: "Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu."- P. Safa
sulamak
Su vermek
sulamak
Para ödemek, vermek, harcamak
sulamak
Hayvana su vermek, suvarmak
sulama