Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
- Afterwards, he assumed a new identity.
Şiddet daha sonra arttı.
- Violence increased soon afterward.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
- She was very well before lunch, but felt sick afterward.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi.
- He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.
Sonradan kötü hissettim.
- I felt bad afterwards.