Tom Mary için tercüman olarak davrandı.
- Tom acted as an interpreter for Mary.
Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as a simultaneous interpreter.
Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk.
- We talked without the aid of an interpreter.
Amcam bana çevirmen olarak görev yaptırdı.
- My uncle made me serve as interpreter.
Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
- Because I want to be a translator.
Çevirmenlerin karşılaştığı bir sorun kaynak belgenin kötü yazılmasıdır.
- One problem translators face is that sometimes the source document is poorly written.
Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?
- Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
İtalyanlara göre tercümanlar hain.
- According to the Italians, translators are traitors.