siluet

listen to the pronunciation of siluet
Türkçe - İngilizce
shade
phantasm
phantom
shadow
silhouette

A silhouette of a girl appeared on the curtain. - Perdede bir kızın silueti belirdi.

skyline
siluet hedef
(Askeri) silhouette target
silüet
silhouette

I like the silhouette these clothes give me. - Bu giysilerin bana verdiği silüeti seviyorum.

geceleyin siluet verme
(Askeri) sky lining at night
Türkçe - Türkçe
Belli belirsiz bölge
Bir cismin leke biçimindeki görünümü
silüet
Bir şeyin yalnız kenar çizgıleriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge: "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum."- R. H. Karay
siluet