sich getrennt teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- divided
- {s} bölünmüş
Bütün Dünya üç tip insana bölünmüştür-parmak-kullananlar, çubuk- kullananlar, ve çatal-kullananlar.
- All the world is divided into three types of people - finger-users, chopstick-users, and fork-users.
İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür.
- The British Parliament is divided into the House of Commons and the House of Lords.
- divided
- {s} ayrılmış
Kent, on idari bölgeye ayrılmıştır.
- The city is divided into ten administrative districts.
Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.
- This book is divided into four parts.
- departed
- bitmiş
- departed
- ayrılmış
- divided
- bölünmek
- departed
- ölmüş
- departed
- geçmiş
- departed
- tükenmiş
- divided
- {f} böl
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
- Tom divided the pie into three equal parts.
- departed
- {f} ayrıl
Tom geçen pazartesi günü ayrıldı.
- Tom departed last Monday.
O çok yakında ayrıldı.
- She departed very soon.
- departed
- ölmüş kimse
- departed
- vefat etmiş
- departed
- ölen/geçmiş
- departed
- the departed ölmüşler
