Sana söyleyecek bir hayli şeyim var.
- I have a great deal to tell you.
Bunun hakkında bir hayli düşündüm.
- I've thought about this a great deal.
O, oldukça çok kazanır.
- He earns a great deal.
Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı.
- His talk led me to believe that he knows a great deal.
Parkta pek çok sayıda insan var.
- There are a great many people in the park.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.