Tom ünlü bir aktrisle evlidir.
- Tom ist mit einer berühmten Schauspielerin verheiratet.
Aktris olmak istiyorum.
- Ich möchte Schauspielerin werden.
Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
- The actor’s career lasted for thirty years.
Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.
- I don't think he's a great actor.
Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- You'll never be an actress.
O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
- She won an Oscar nomination for best supporting actress.
Bir erkek oyuncu gibi görünüyor muyum?
- Do I look like an actor?
Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.
- Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.
O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.
- He became the finest actor on the American stage.
Brad Pitt bir aktördür.
- Brad Pitt is an actor.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
- The actress fell backward over the stage.
I spoke to the actress herself.
- Ich habe mit der Schauspielerin selbst gesprochen.
He married an actress.
- Er heiratete eine Schauspielerin.