sıfatı

listen to the pronunciation of sıfatı
Türkçe - İngilizce

sıfatı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

sıfat
adjective

These adjectives are all positive. - Bu sıfatların hepsi olumlu.

You have to put an adjective after 不够. - 不够 'den sonra bir sıfat koymak zorundasın.

sıra sayı sıfatı gram
ordinal number
sıfat
{i} attribute
belirsizlik sıfatı
(Dilbilim) indefinite adjective
belirtme sıfatı
(Dilbilim) determinative adjective
imzalayanın sıfatı -dır
exempted
niteleme sıfatı
(Dilbilim) qualificative adjective
soru sıfatı
(Dilbilim) interrogative adjective
sıfat
epithet
asi sıfatı
(Hukuk) insurgency
belirtme sıfatı
demonstrative adjective; numeral adjective; interrogative adjective
belirtme sıfatı
determinative
fiil sıfatı
gerundive
gösterme sıfatı gram
demonstrative adjective
işaret sıfatı
demonstrative adjective gösterme zıfatı
işaret sıfatı gram
demonstrative adjective
küçültme sıfatı
diminutive
küçültme sıfatı kullanılmış
diminutival
niteleme sıfatı
descriptive adjective
niteleme sıfatı gram
descriptive adjective, adjective of quality
papalık sıfatı ile katılmak
pontificate
papalık sıfatı ile katılmak
pontify
sayı sıfatı
numeral adjective
sayı sıfatı
numerical adjective
sıfat
title

I would proudly carry the title of nerd. - İnek sıfatını gururla taşırım.

sıfat
character
sıfat
(Konuşma Dili) appearance, face
sıfat
(Konuşma Dili) title, honorific; nickname
sıfat
role, capacity, position
sıfat
capacity, role; quality, attribute; adjective
sıfat
quality, attribute
sıfat
(Hukuk) capacity

Mr Brown was acting in the capacity of ambassador. - Bay Brown büyükelçi sıfatıyla hareket ediyordu.

sıfat
attribution
sıfat
adjectival
sıfat
attributive
sıfat
determinant
sıfat
adj
üleştirme sıfatı
distributive
Türkçe - Türkçe

sıfatı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

sıra sayı sıfatı
Bir şeyin diziliş veya aşamadaki sırasını bildiren sıfat
SIFAT
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin keyfiyetini izah için kullanılan kelime
SIFAT
(Osmanlı Dönemi) Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti
SIFAT
(Osmanlı Dönemi) Suret, çehre, yüz. Nişan, alâmet
SIFÂT
(Osmanlı Dönemi) (Sıfat. C.) Sıfatlar, vasıflar
Sıfat
önad
Sıfat
nitem
Sıfat
ön ad
belirsizlik sıfatı
İsimleri yaklaşık, kabataslak belirten sıfat, belgisiz sıfat: bazı, birkaç, her, birtakım, filân vb
belirtme sıfatı
Bir ismi gösterme, soru, sayı veya belirsizlik bakımlarından belirten sıfat: Bu (kapı.) Birinci (dönem.) Kaç (öğrenci?) Hangi (ev?) Üç (çocuk) gibi
gösterme sıfatı
Bir cismi gösterme yoluyla belirten sıfat, işaret sıfatı: Bu kitap, şu adam, o çocuk gibi
işaret sıfatı
bakınız: gösterme sıfatı
niteleme sıfatı
Bir ismi niteleyen sıfat
sayı sıfatı
İsmi sayı kavramı bakımından belirten sıfat
soru sıfatı
İsmi soru yoluyla belirten sıfat
sıfat
Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime
sıfat
Yüz, kılık ve dış görünüş: "Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu."- F. R. Atay
sıfat
Bir ismi, nitelik, nicelik, yer, sıra vb.bakımından niteleyen, belirten kelime
sıfat
(Osmanlı Dönemi) nitelik, vasıf
sıfat
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği: "Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder."- R. H. Karay
sıfat
Bir ismi, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime
sıfat
Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri
sıfat
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukukî bakımdan yeri ve özelliği
sıfat
Yüz, kılık ve dış görünüş
sıfât
(Osmanlı Dönemi) nitelikler, vasıflar
üleştirme sıfatı
Paylaştırma kavramı veren sıfat. Türkçede bu kavram -ar, -er, -şer ekiyle sağlanır: Otuzar kitap. Birer elma. İkişer kalem. Altışar lira gibi