sömürge

listen to the pronunciation of sömürge
Türkçe - İngilizce
(Hukuk) colony

Kenya used to be a British colony. - Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.

Zimbabwe was once a colony of Britain. - Zimbabve bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.

colonial

She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture. - Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.

America and other colonial powers hoped for the end of the Russian Revolution. - Amerika ve diğer sömürgeci güçler, Rus Devrimi'nin sonunu umut ettiler.

colony, dependency, possession; colonial müstemleke, koloni
colony (of an imperialist power)
plantation
dependency
possession
colonially
sömürge kurma
colonization
sömürge ülke
(Ticaret) dominion
sömürge kaydı
(Hukuk) colonial
sömürge kolonilerden çekilme
decolonization
sömürge kurma
plantation
sömürge kurmak
colonize
sömürge oluşturan ülke
colonizer
sömürge yöneticisi
satrap
sömürgeler
colonies

Gaza is one of the most overcrowded and poorest colonies in the world. - Gazze dünyanın en aşırı kalabalık ve fakir sömürgelerinden biridir.

Years later, Europeans established colonies in the coastal areas. - Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde sömürgeler kurdu.

Yarı sömürge
semi-colony
eskiden sömürge olan eyaletlerle ilgili
colonial
Türkçe - Türkçe
Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
koloni
müstemleke
sömürge