Tom cut the pear in half.
- Tom, armudu yarı yarıya böldü.
Since I installed solar panels on my house, my energy bill has been cut in half.
- Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.
Will you come to the party tomorrow?
- Yarın partiye gelecekmisin?
I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
- Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
The team won the semifinals and advanced to the finals.
- Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.
He began his meal by drinking half a glass of ale.
- Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Don't leave your work half done.
- İşini yarıda bırakma.
A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear.
- Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.
They sat in a semi-circle.
- Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Sami was lying on his side in a semi-fetal position.
- Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
- Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Mevsimler Güney yarım kürede tersine çevrilir.
Never do things by halves.
- Hiçbir işi yarım yamalak yapma.
You shouldn't do things by halves.
- İşleri yarım bırakmamalısın.