yalvaran

listen to the pronunciation of yalvaran
Турецкий язык - Английский Язык
supplicant
supplicatory
pleading
appealing
suppliant
beseeching
imploring
suppliant,supplicant
yalvar
besought
yalvar
implore

She implored him to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

He implored her to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

yalvar
plead

She pleaded with him to stay a little bit longer. - O, biraz daha uzun kalması için ona yalvardı.

He pleaded with the judge for mercy. - Merhamet için yargıca yalvardı.

yalvar
beseech
yalvar
entreat

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

yalvar
{f} beseeching
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) AFÎ