yalvar

listen to the pronunciation of yalvar
Турецкий язык - Английский Язык
besought
implore

He implored her to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

Oh, Anne, do come quick, implored Diana nervously. - Diana Oh, Anne, çabuk gel diye gergin biçimde yalvardı.

plead

Tom pleaded with Mary to stay. - Tom Mary'nin kalması için yalvardı.

The man pleaded self-defence. - Adam kendini savunmak için yalvardı.

beseech
entreat

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

{f} beseeching
yalvar yakar
imploringly
yalvar
Избранное