Tom doesn't like loud music.
- Tom yüksek sesli müziği sevmez.
Tom is loud, isn't he?
- Tom yüksek sesli, değil mi?
Speak louder so everyone can hear you.
- Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
They are talking loudly when they know they are disturbing others.
- Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
I could not stop myself from crying aloud.
- Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
He gave a loud cry for help.
- Yardım için yüksek sesle bağırdı.