uyutulma

listen to the pronunciation of uyutulma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение uyutulma в Турецкий язык Английский Язык словарь

uyu
{f} slept

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

I can't take it anymore! I haven't slept for three days! - Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

uyu
{f} sleep

It seems that the children will have to sleep on the floor. - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

This room is not suitable for sleeping. - Bu oda uyumak için uygun değil.

uyu
kip

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

I usually have a kip on Sundays. - Pazar günleri genellikle uyurum.

uyu
{f} sleeping

Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree. - Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

uyu
get to sleep

Tom couldn't get to sleep last night. - Tom dün gece uyuyamadı.

Tom couldn't get to sleep till after three last night. - Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.

uyu
lazy
uyutulmak
to be put to sleep
uyutulmak
(Konuşma Dili) to be beguiled, be deceived, be hoodwinked, be fooled, have the wool pulled over one's eyes
uyutulmak
to be hypnotized
uyutulmak
to be alleviated, be assuaged
Турецкий язык - Турецкий язык
Uyutulmak işi
uyutulmak
Uyutmak işine konu olmak
uyutulma
Избранное