From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
I always feel sleepy.
- Her zaman uykulu hissederim.
I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.
- Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
A few hours nap will do you good.
- Birkaç saatlik uyku sana iyi gelecektir.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
Tom took three sleeping pills.
- Tom üç tane uyku hapı aldı.
Dan took five sleeping pills.
- Dan beş uyku hapı aldı.
You look a little groggy.
- Biraz uyku sersemi görünüyorsun.
Tom gave me a sleeping bag a few weeks ago.
- Tom bana birkaç hafta önce bir uyku tulumu verdi.
Is there a space in your sleeping bag?
- Senin uyku tulumunda bir yer var mı?