I had to arrest them.
- Onları tutuklamak zorunda kaldım.
I'm not here to arrest you.
- Seni tutuklamak için burada değilim.
The FBI tried to apprehend Dan, but he managed to escape.
- FBI Dan'ı tutuklamaya çalıştı ama o kaçmayı başardı.
Tom was apprehended in Boston.
- Tom Boston'da tutuklandı.
The fight resulted in several arrests.
- Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
I had to arrest them.
- Onları tutuklamak zorunda kaldım.
Tom was apprehended in Boston.
- Tom Boston'da tutuklandı.
The criminal was apprehended by an off-duty policeman.
- Suçlu görev dışı polis memuru tarafından tutuklandı.